15 Mayıs 2015 Cuma

Veganlar Kamp Armen'de

 Tuzla Çocuk Kampı olarak bilinen Kamp Armen için verilen yıkım kararına karşı dokuz gündür direniş devam ediyor. Gece gündüz vicdan nöbetinde olan direnişçiler için ise ihtiyaç listeleri oluşturuldu. Sosyal medyadan paylaşılan ihtiyaç listelerinde yiyecek, temizlik, tıbbi malzemeler ve vegan yemek isteniyor.
İş makinesinin aniden gelerek yıkmaya başladığı bölge, çökme tehlikesinden dolayı koruma altına alınmış.
 Şimdilerde yıkılma kararı durdurulan Kamp Armen'de neredeyse her gün 20-25 kişi gece gündüz nöbet tutuyor. Binanın yıkılmasını önlemek ve mülkün Ermenilere geri teslim edilmesini isteyen topluluk, yetimhanenin odalarında kalıyor. Hafta içi insanlar gelerek direnişe destek veriyor, oradakilerle sohbet ederek, çaylarını içiyorlar. Hafta sonu ise en yoğun günler. Bizlerle bilgilerini paylaşan İdil Ugut, hafta sonu çok kalabalık olduğunu, insanların gelerek destek verdiğini, atölyeler, mini konserler yapıldığını söyledi.

Direnişçilerin ihtiyaç listesi.
Hal böyle olunca o kadar kalabalığa yemek, çay, kahve yetemeyebiliyor. Gerçi alana gelen hiç kimse eli boş gelmiyor ancak hafta içi yoğunluk azaldıktan nelere ihtiyaç olduğu ortaya çıkıyor. İşte bu sebeple günlük ihtiyaç listesi sosyal medyadan yayınlanarak Kamp Armen'i ziyaret edecek olanlardan getirmeleri isteniyor.

Listeye yeni eklenen ihtiyaç ise vegan yemek. Hasar görmüş binada kalanlar arasında veganlar da bulunmakta. Ancak hayvansal ürün içermeyen gıda bulmakta zorlanıyorlar. Ugut, vegan yemek bulamadıkları için bazen bir şey yemediklerini söyledi. Ancak vegan yemek istediklerini dile getirdikten ve yaydıktan sonra insanlar gönüllü olarak onlara vegan yemek göndermeye başlamışlar.

Kendisinin 12 yaşından beri vejetaryen olduğunu ve son bir yıldır vegan olduğunu söyleyen İdil Ugut, dokuz günlük mücadelenin bir ay daha devam edeceğini belirtti. Bu sebeple de bir süre daha vegan yemeğe ihtiyaçları olacaklarını  söyledi.
Kamp Armen sakinleri balkonda otururken.
Alternatif bir yaşam için alternatif bir beslenmenin gerekliliğini vurgulayan vegan gönüllüler bunu diğer insanlara da anlatmak istiyorlar. Bundan dolayı gelecek haftalarda vegan atölyeler yapmak istediklerini, veganlığın ne olduğunu ve birazda yemek yapmak istediklerini söylediler.

Daha çok vegana ve vegan yiyeceklere ihtiyaçlarını olduğunu ekleyen gönüllü veganlar, nöbet tutmaya aynı zamanda da veganlığın ne olduğunu paylaşarak, fikirlerini yaymaya çalışıyor.

Ne olmuştu?
1962 yılında Gedikpaşa Ermeni Protestan Kilisesi Vakfı tarafından alınan araziye çocukların da emekleriyle bir kamp inşa edildi. Daha sonra devlet tarafından el konulan araziye en son 6 Mayıs 2015 günü iş makineleri girerek binayı yıkmaya çalıştı. Gönüllülerin ayaklanmasıyla durdurulan yıkım için mücadele devam ediyor.
Yıkılmak istenen bina yerine ise lüks villalar yapılmak istendiği söylenen iddialar arasında.





Haber türü: Multimedya
Kamera: Ece Kartal

8 Mayıs 2015 Cuma

Siz vegansınız peki ya dövmeleriniz?

Dövmenin veganı mı olur demeyin. Belki ilk duyduğunuzda kulağa farklı gelebilir. Çünkü genelde veganların sadece yiyeceklerine, giyeceklerine ve kişisel bakım ürünlerine dikkat ettiğini düşünüyoruz. Oysaki Amerika'da James Spooner'ın başlattığı vegan dövmecilik Türkiye'ye de geldi. Duygu Abacı'nın sahibi olduğu 'Taste Of Ink Dövme Stüdyosu'nda normal dövmeciliğin yanında vegan dövme de yapılıyor. Abacı'nın istediği ise, bu görüşü yaygın hale getirerek herkese duyurmak.

Duygu Abacı vegan dövme temalı posteriyle.
Duygu Abacı, vegan hayat biçimine ilk adımını vejetaryen olarak atanlardan. Mimar olan ve öğrencilik yıllarında dövmeye merak salan Abacı yıllar geçtikçe kendini bu işin içinde bulmuş. Daha sonra kendi yaşam felsefesini ve hobi olarak açtığı stüdyosunu birleştirmeye karar vermiş. Ardından da benimsediği felsefeyi stüdyosuna yansıtarak vegan dövmeyi uygulamaya koymuş.
İlk olarak Amerika'da ortaya çıkan vegan dövmecilik daha sonra veganlığın artmasıyla diğer ülkelere de yayılmış. Türkiye için ise oldukça yeni. Şimdiye kadar profesyonel olarak ilk vegan dövmeci olan Taste Of Ink Tatto Studio' yu görüntüledik ve vegan dövmenin farklarını sizler için öğrendik.

Vegan dövme boyları.
Bir dövme nasıl vegan olur ya da olmaz?
Normal dövmelerde süreç şöyle;
  • Dövme öncesi tıraşlanan bölge için kullanılan tıraş bıçağında ki jel ya jelatin ya da hayvan kemiğinden elde edilen bir sıvı.
  •  Bölgeyi dezenfekte etmek için kullanılan ve çoğu dövmeci tarafından tercih edilen sıvı sabun hayvanlar üzerinde test edilen bir marka.
  •  Siyah boyaların bazıları ise hayvanların kemik tozundan elde ediliyor.
  •  Dövme sırasında ve sonrasında kullanılan bir diğer ürün ise "vazelin". İçeriğinde lanolin-koyun yününden elde edilen bir madde- bulunuyor.
Vegan dövme sonrası bakım kremi.
İşte bunu fark eden veganlar, yerine alternatifler üreterek dövmeyi vegan hale getirdi. Abacı da yukarıdaki ürünlerin hiçbirini kullanmıyor. Onların yerine yurt dışında getirttiği vegan ürünleri veya alternatiflerini tercih ediyor. Örneğin, vazelinin yerine doğada ona en yakın olarak görülen "shea yağı (karite yağı) kullanıyor ki bu bir ağaçtan elde edilen vr içerisinde doğal güneş koruyucular bulunan organik bir yağ.

Kullanılan hiçbir ürün insan cildine, sağlığına zararlı değil. Hem hayvansal hiçbir şey kullanılmıyor hem kullanılan yağlar, bakım ürünleri cildi besliyor. Örneğin, dövme sonrası kullanılan bazı kozmetik bakım ürünleri veya merhemler -dövme için üretilmediklerinden-bir süre sonra dövmenin rengini ve özelliğini kaybetmesine de neden olabiliyor. Burada kullanılan karite yağı sayesinde dövme koruyor ve tamamen doğal bir ürün kullanılmış oluyor.
Taste Of Ink Tatto Studio'da dövme zamanı.
Ancak vegan dövme malzemeleri her zaman kullanılan malzemelere göre biraz daha maliyetli. Yurt dışından gelen malzemeler daha pahalı oluyor. Merak ettiğimiz ise pahalı olan malzemelerin dövme fiyatlarına yansıyıp yansımadığıydı. Daha ucuza mal edilen ürünlerden yapılan dövmelerin vegan dövmeden daha az maliyetli olacağını düşünmüştük ki Duygu Abacı konuya açıklık getirdi: Veganizm herşeyden önce fedakarlık gerektirir. Bu da onun ufak bir kısmı sadece. Savunduğumuz düşüncenin daha çok kişiye ulaşması için uğraşıyoruz.Talep arttıkça aldığımız ürünlerin de fiyatının düşeceğini tahmin ediyorum. Öyle olmasa bile para hiçbir zaman bir candan daha değerli değildir. Bu mentaliteyle fiyatlarda herhangi bir değişiklik yapmayı doğru bulmuyoruz.

Eğer siz de sadece vegan ürünlerden oluşan vegan dövme yaptırmak isterseniz Çiftehavuzlar- Kadıköy'deki Taste Of Ink Tatto Studio' ya uğrayabilirsiniz.

Haber türü: Fotohaber
Görüntüler: Ece Kartal

Taste Of Ink Tatto Studio'ya aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

 https://www.facebook.com/xtasteofinkx?fref=ts




30 Nisan 2015 Perşembe

Veganlar vegan stantta sorularınızı bekliyor

 Her hafta Cumartesi günü Kadıköy Surp Takavor Kilisesi'nin önünde stant açan veganları bu hafta blogumuzda ağırlıyoruz.

İnsanların kafalarındaki soruları her hafta Cumartesi cevaplamaya çalışan ve yardımcı olan Berk Efe Altınal.
Son 1,5 yıldır düzenli bir şekilde toplanan gönüllü veganlar, grup halinde veganlığı tanıtmaya, anlatmaya, insanların kafasındaki soru işaretlerini gidermeye çalışıyor. Ellerinde tuttukları "veganım soru sorabilirsiniz" pankartı herkesin dikkatini çekmekte büyük rol oynuyor. Bu hafta stantta iki kişi vardı. Berk Efe Altınal ve Zeynep Mun. Stantta iki veganı gördüğümüzde, "bu haftalık böyle, normalde 6-7 kişi oluyoruz" dediler. Saat 16:00 da standı kuran Altınal ve sonra eklenen arkadaşı Zeynep Mun pankartlarını alarak insanların geçiş yolunda beklemeye başlamıştı ki hemen bir baba ve oğlu stanta gelerek sorularını sormaya başladılar. Zeynep Mun'un ilgilendiği baba-oğul neredeyse 20 dakika boyunca veganlık hakkında bilgi aldılar ve merak ettiklerini sordular. Daha sonra Mun ile konuştuğumuzda"vegan olurum ancak eşimin yemekleri yapıyor, o yüzden onu getirmeliyim" dediğini, Mun ise "siz kendiniz yaparsanız daha iyi olur" cevabıyla onu uğurladığını söyledi.

Zeynep Mun sorulan soruları cevaplandırırken.

Daha sonra neredeyse 1,5 senedir vegan olan bir genç besinlerle ilgili sorularını Berk Efe Altınal'a yöneltti. Yemeyi sevmediği bir gıda yerine alternatifler bulmaya çalışan vegana yardımcı olan Altınal gerçekleşen konuşmadan memnun kaldığını söyledi. Bir kişiyi bilgilendirmekten mutlu görünüyordu.
Veganlık hakkında hiç bilgisi olmayanlar da stanta fazlaca ilgi gösterdi ve ilgilerini çeken bu konu hakkında broşür alarak stanttan ayrıldılar.
Vegan Hayat olarak merak ettiğimiz diğer bir nokta da hayvansal ürün tüketen birinin stantta aldığı bilgi üzerine vegan olup olmadığıydı. Zeynep Mun her hafta standa gelen bir kişinin aldığı bilgiler sonucu vegan olduğunu söyledi. İlk başlarda "kebapsız olur mu"? diyen kişinin daha sonra yavaş yavaş hayvansal ürünleri bıraktığını söyledi. Vegan Hayat olarak orada bulunduğumuz süre içinde de standa gelen kişi şimdilerde sadece balıktan vazgeçemediğini söyledi. Konuşma esnasında bu kişinin ismini öğrenmek ve fotoğrafını çekme isteğimiz maalesef karşılıksız kaldı.
Küçük vegan standında bulunan brosürler ve dergiler.
Eğer sizinde veganlıkla  alakalı sorularınız var ise ya da nedir bu veganlık? diye merak ederseniz yapmanız gereken basit. Kadıköy'e yolunuz düştüğünde Surp Takavor Kilisesi'nin önünde her Cumartesi saat 16:00' da veganları bulabilirsiniz ve güzelce sohbet edebilirsiniz.

Haberin videosunu aşağıda izleyebilirsiniz.

                                        
   
Haber türü: Multimedya haber
Kamera-Haber: Ece Kartal

23 Nisan 2015 Perşembe

Doktorlar veganlık konusunda ayrıldı

Vegan beslenmenin insan sağlığı için yeterli olmadığını savunan Dr. Melike Şeyma Deniz ve vegan beslenmenin aslında beslenme türü açısından en sağlıklı olduğunu savunan Diyetisyen Gamze Kaçar Vegan Hayat'a konuştu.

Veganlık için en tartışmalı konulardan biri beslenme ve sağlık konusu. Veganlar en sağlıklı beslenme şeklinin kendilerininki olduğunu iddia ediyor. Yani, hayvansal hiçbir ürün tüketmemenin doğruluğunu savunuyorlar. Vegan olmayanlar ise, et tüketilmediği için protein, b12 ve demir eksikliği yaşanarak sağlık problemlerinin ortaya çıkacağını düşünerek, en sağlıklı beslenme şeklinin etin içinde bulunduğu diyet olarak görüyor.
Biz de Vegan Hayat olarak iki farklı beslenme uzmanıyla konuştuk. Vegan olanlar ve olmayanlar gibi onlar da görüş ayrılığı yaşadı.

"Vegan beslenme insan için yeterli değil"
              Dr. Melike Şeyma Deniz vegan beslenmenin vücutta
                     neden olduğu eksikliklerden bahsederken.

Vegan beslenmenin insan vücudu için yeterli mi yoksa eksik mi sorusunu Dr. Melike Şeyma Deniz yanıtladı;

 "Vegan beslenme tarzı, insanlar için eksik bir diyet diyebiliriz. Çünkü, et grubunu direk beslenme düzenlerinden çıkarttıkları için en temel ihtiyaçlardan olan b12 ve demir eksikliği oluşuyor. Bu yüzünden muhakkak takviye kullanmaları gerekiyor. Eğer bu açığı dışarıdan alarak kapatmazlarsa da demir eksikliğinden dolayı anemi, yorgunluk, halsizlik ortaya çıkıyor. B12 eksikliğinden dolayı da sinir sisteminde problemler ortaya çıkıyor. Depresyona meyilli olmak gibi. Ayrıca süt ve süt ürünü tüketmedikleri için kalsiyum eksikliği yaşıyorlar."

En doğru beslenme şekli nedir sorusunu ise şöyle cevapladı;
"İlla her öğün et olmalı demiyoruz ama her şeyden az az olacak şekilde olmalı diyoruz. Yani vücut için gerekli olan minareller ve vitaminler alınmalı. Gerekli pişirme şekillerine uyacak şekilde hazırlanmış et, tavuk, balık tüketilmeli. Süt ve süt ürünleri, yumurta vücudun ihtiyacı olduğu için muhakkak tüketilmeli. Yoksa vücutta eksiklikler ortaya çıkmaya başlar."

Vegan beslenmenin sağlıklı olmadığını savunan Dr. Deniz'in veganlığın herhangi iyi bir yanı olduğunu sorduğumuzda şöyle yanıtladı;
"Hayvansal kaynaklı besinler tüketmedikleri için, hayvansal ürünlerden almış olduğumuz doymuş yağ ve kolesterolden uzak durmuş oluyorlar. Böylece kalp hastalıkları riskini ciddi oranda azaltmış oluyor ve kanser riski de azalmış oluyor. Evet veganlığın avantajları var ama dezavantajlarını da göz ardı edemeyiz."

"Sürdürülebilmesi zor ama en faydalı beslenme şekli "
Kendisi vejeteryan olan Diyetisyen Gamze Kaçar, en ideal beslenme tarzının vegan beslenme olduğunu söyledi. Vegan beslenme üzerine kitap da yazan Kaçar ile neden veganlığın en iyi beslenme olduğu üzerine konuştuk.
Diyetisyen Gamze Kaçar veganlığın insan için en iyi
beslenme şekli olduğunu anlatırken.
Vegan beslenmenin vücutta bazı vitamin ve mineral eksikliğine sebep olduğu görüşünü Diyetisyen Kaçar şöyle değerlendirdi;
Dyt. Kaçar'ın vegan beslenme üzerine yazdığı kitabı.
 "Protein, kalsiyum, b12 eksikliği diye bir şey söz konusu dahi değil. Bunun tamamlayıcı takviyeleri var. Ayrıca düzenli bir program oluşturulduğunda bütün bu minarel ve vitaminler vücuda alınıyor. Örneğin bitkisel protein soyadan alınabiliniyor ya da kuru fasulyenin yanında bulgur yenince et kadar kaliteli bir protein alınıyor.
B12 ekskliğine gelince de, bu bitebilecek bir kaynak değil. 5 yıl b12 almasanız rahat şekilde hayatınıza devam edebilirsiniz. Evet hayvansal ürünler bu tür vitamin ve minareller için en önemli kaynak ama b12 almak istiyorsanız da maya tüketmeniz yeterli.
Depresyona meyillilikte veganlıktan dolayı ortaya çıkaca bir şey değil. Çünkü veganlık ruh, beden ve zihin detoksudur. Bu sebeple veganlık insanları daha naif ve antidepresif yapar."

Gamze Kaçar vegan beslenmede ortaya çıkabilecek sorunlardan bahsetti;
"Veganlığıda sadece meyve sebze tüketerek devam ederseniz eksiklikler ortaya çıkabilir. Programlı bir şekilde beslenilmeli ve vücudun ihtiyacı olan mineralleri, vitaminleri içeren gıdalar tüketilmeli. Mesela tek tip vegan beslenme tarzının doğru olmadığını düşünüyorum. Bunun için de meyveteryanlığı* önermem. "

*Meyveteryanlık; sadece meyvenin ve kuruyemişlerin tüketildiği vegan beslenme türü. Meyve ana besin olarak tüketiliyor ve meyve, kuruyemiş harici hiçbir şey yenmiyor.

Kendisi de hamile olan ve hamilelik sürecine vegan beslenmeyle devam eden Kaçar, bu konu için ise şunları söyledi;
 "Anne eğer yediklerine dikkat eder, programlı şekilde beslenirse gayet sağlıklı bir hamilelik geçirir. Ayrıca yapılan araştırmalara göre vegan bir annenin sütünün hepçil bir annenin sütüne oranla daha kaliteli olduğu ortaya çıktı."

Gamze Kaçar en doğru bulduğu beslenme şeklini açıkladı;
 "Vegan beslenme en iyi beslenme şeklidir, sonrasında vejetaryen beslenme gelir en sonda ise hepçil beslenme olduğunu düşünüyorum."
Yeryüzüne Özgürlük Derneği'nin yayınladığı ilk Türkçe vegan beslenme tablosu.
Haber türü; Foto-haber
Kamera; Hakan İnci

17 Nisan 2015 Cuma

Hayvansal ürün de tüketim de yok

Veganların farklı çeşitlerini tanıma, öğrenme ve hakkında bilgi edinme fırsatı bulduk. Bu hafta da hem bir veganlık türünden yani friganlıktan bahsedeceğiz hem bu çeşit veganların biraraya gelerek oluşturdukları topluluğa misafir olacağız.

Pazarcılar tarafından atılan sebzeler toplandı.
Friganlık, İngilizce free veganism sözünün kısaltılmış ve Türkçeleşmiş hali. Peki, nedir bu friganlık? Bu yaşam ve beslenme biçimini benimsemiş olan veganlar tüketim kültürüne olabildiğince az ya da hiç katılmıyorlar. Bunu yapmak için de yiyeceklerini çöpten, marketlerin ve manavların çürük diye satmayarak bir kenara bıraktığı yerlerden veya restoranların bayat ve fazla diyerek attığı yiyeceklerden buluyorlar. Kıyafetlerini ise, yine çöpten buluyorlar ya da arkadaşlarıyla aralarında değiştirerek kullanıyorlar. İhtiyaç olan başka şeyleri de kendi aralarında kurdukları takas pazarlarında değiştirerek gideriyorlar.
                                                            
                                                            'Tüketim sistemini reddediyorlar'
Bulunan sebze ve meyveler mutfağa taşınmaya hazır.
Bunu yapma amaçlarını var olan tüketim sisteminin karşısında durmak, her gün %40 civarında çöpe giden yemeklerin aslında yenebilecek durumda olduğunu göstermek, hiçbir şekilde hayvansal ürün tüketmemek ve doğala en yakın şekilde yaşamak olarak açıklıyorlar.

Friganlığın aslında veganlığın ve politik duruşun birleşmiş hali olduğunu görüyoruz. Gerçi, her vegan hayvanlara yapılanları ve o endüstriyi reddederek bir politik duruş sergiliyor. Ancak friganlar özellikle de vakit geçirdiğimiz friganlar kendilerini daha çok anarşist olarak tanımlıyor. Ayrıca da ayrımcılığa, eşitsizliğe, türcülüğe, hayvan, doğa ve insan sömürüsüne karşı olduklarını ve friganlığın da bunların hepsini içinde barındırdığını söylüyorlar.

Friganlar nasıl yiyecek buluyor?
Friganlar hakkında en çok merak edilenlerden biri politik duruşları yanında yiyecek bulmak için neler yaptıkları. Çöpten, manavdan, çürük diye atılmış sebze meyveleri toplayarak yemeklerini bulduklarını söylemiştik. Peki, bir friganın yemeğini bulma aşamasını ve o andan nerelere bakıyor olduğunu kendi gözünden görmek ister misiniz? O halde aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz;

İşte bir frigan olan kişinin gözünden yiyeceğini bulma aşaması ve dikkatini çekenler kameraya böyle yansıdı. Friganları tanıdıktan sonra gelin topluluklarından da bahsedelim.

'Friganlar birleşti Bombalara Karşı Sofralar oluştu'
Herkes bir işin ucundan tutuyor.
Hayatına hiçbir topluluğa katılmadan frigan olan free veganlar yanında kolektif şekilde hareket eden veganlar da var. Türkiye'de bunun örneği son zamanlarda adını duyurmaya başlayan  'Bombalara Karşı Sofralar' topluluğu. Friganların bir araya geldiği ve beraberce faaliyetlerde bulunduğu topluluk friganlığın ne olduğu hakkında bilgi yaymaya ve fikir vermeye yardımcı oluyor. Bu topluluk friganlığın temelinde bulunan politik duruşu barındırıyor. Zaten aralarına karıştığınızda kimisi kıyafetini arkadaşından aldığını, kimisi bisikletini çöpten bularak tamamladığını, kimisi de veganlığa neden gerekli olduğundan bahsediyor.
Yemekler ortaklaşa yapılıyor.

Olabildiğince doğala yakın yaşamaya çalışan, tüketime karşı çıkan ve beraberce bir şeyler yapmak isteyen insanlardan oluşan toplulukla Vegan Hayat olarak vakit geçirme şansı bulduk. İlk Kadıköy Salı Pazarı'nda çürük, atılmış sebze, meyveleri topladık sonra da Tepebaşı'ndaki Tenefüs Kafe'de 10'a yakın friganın bunları pişirmesine şahit olduk.
Yemekler pişerken.



'Yemekler hepimizin' sloganını benimseyen Bombalara Karşı Sofralar her Çarşamba atılmış sebze meyveleri topluyor ve daha sonra beraberce pişiriyor. Yiyeceğe herkesin eşit şartlar Ardından da yemek isteyen herkesle beraber yiyerek paylaşıyorlar.
Onlara katılmak, beraber bir şeyler yapmak isterseniz evinizdeki fazla sebze meyveleri götürebilir, Facebook'tan takip edebilir ya da her Çarşamba nerede olduklarını duyurduktan sonra oraya giderek onlarla yemeklerini paylaşabilirsiniz.
Şimdi ise friganlar neler yapıyor bakabilirsiniz;

  
                         'Savaşı / yoksulluğu körükleyen devletlere, israfa, doğa / hayvan sömürüsüne                                                                                ve tüketim kültürüne kazan kaldırıyoruz!' diyor friganlar.

Haber türü; Multimedya haber
Kamera; Ece Kartal

Bombalara Karşı Sofralar'ın Facebook adresi;
                                                                                                                                                                  

10 Nisan 2015 Cuma

İstanbul Üniversitesi'nin vegan menü mücadelesi

Geçtiğimiz Ocak ayında okulda ve change.org ta başlatılan imza kampanyasıyla İstanbul Üniversitesi'ndeki vegan öğrenciler vegan menü isteklerini rektörlüğe kabul ettirdi.

Günlük verilen yemeğin yanında veganlar için vegan yemek alternatifinin de olmasını isteyen veganlar, artık yemekhanede vegan yemek yiyiyor. Biz de Vegan Hayat olarak vegan yemek için mücadele edenlerden biri olan Nur Deveci ile röportaj yaptık.
İstanbul Üniversitesi içinde fazlaca fotoğraf çekemeden, birileri tarafından gözetlenerek ve neden fotoğraf çektiğimizi öğrenmeye çalışan görevlilerin bakışları altında kendisiyle röportaj yaptık. Vegan olan Deveci, her türlü yemek yeme alışkanlığına ve biçimine uygun olarak farklı çeşit yemeklerin yemekhanede olmasını istediğini dile getirdi. Şimdilik 65 kişinin yediği vegan yemeklerden memnun olan Deveci, mücadele ettikleri ve sonunda da kazandıkları vegan yemeklerinden memnun görünüyor.
Haber türü: foto-haber
Görüntüler: Ece Kartal, arşiv